Kayıtlar

Mayıs, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Resim
KLİNİĞİN DOĞUŞU Michel Foucault On yedinci yüzyıl Avrupa'sını etkileyen kapitalist ekonominin, doğal sonucu olan iktidar ve teknikleri hayatın her alanına nüfuz etti.Akıl Hastahanesi ve hastahaneler 18. yüzyıl'da kurumlaşmaya başladı.Hastalar, sakatlar, akıl hastaları, toplum dışı kabul edilen kimi kesimler, kadın erkek ayrımı gözetilmeksizin aynı yere konuldu. Diğer Avrupa ülkelerinde de benzer uygulamalar yapıldı.19. yüzyılın başında ise Modern Hastahane, Akıl Hastahanesi, hapishane gibi bir dizi denetim kurumu ortaya çıktı.Görünürde hastalar, akıl hastalarının tedavisi ve ıslahını amaçlayan bu kurumlar Modern Kapitalist toplumun disipline edici, ıslah edici, denetleyici teknikleriyle, kapitalizmin ihtiyaç duyduğu üretken, itaatkar insan tiplerinin üretilmesini hedefliyordu.Michel Foucault "Kliniğin Doğuşu" adlı bu eserinde Tıbbi Görüşün Bir Arkeolojisini inceliyor. Modern tıp, kendi doğum tarihini XVII. yüzyılın son yıllarına doğ
Resim
ERZİNCAN 15 ağustos 1930, Ali Kemali; "ERZİNCAN Tarihi, Coğrafi, İçtimai, Etnoğrafi, İdari, İhsai tetkikat tecrübesi" kitabının önsözünü yazdı: . "... Ben bu yolda ilk hatveyi attım. Vatanın bundan sonra yetişecek güzideleri bu isri takip ve bu eseri ikmal ederlerse, ruhum toprak altında artık beyazlaşmış kemiklerimin bir bir raşei tefehhurle birbirine çarptığını duyacak. Bu da benim için büyük ve kafi bir mükafattır." (Erzincan, Resimli Ay matbaası, İstanbul, 1930) http://www.nadirkitap.com/erzincan-tarihi-cografi-ictimai-etnografi-idari-ihsai-tetkikat-tecrubesi-nadir-ali-kemali-kitap2227517.html  
Resim
Kürk Mantolu Madonna Edebiyatımızın en önemli yapıtlarından birisi olan Kürk Mantolu Madonna'dan bazı alıntıları sizlerle paylaşıyoruz. Sizi en çok etkileyen bölümleri de öğrenmek isteriz... Yaşamak, tabiatın en küçük kımıldanışlarını sezerek, hayatın sarsılmaz bir mantık ile akıp gidişini seyrederek yaşamak; herkesten daha çok, daha kuvvetli yaşadığını, bir ana bir ömür kadar çok hayat doldurduğunu bilerek yaşamak... Ve bilhassa bütün bunları anlatacak bir insanın mevcut olduğunu düşünerek, onu bekleyerek yaşamak... Bu yaşıma kadar mevcudiyetinden bile haberim olmayan bir insanın vücudu birdenbire benim için nasıl bir ihtiyaç olabilirdi? Fakat hep böyle değil midir? Birçok şeylere ihtiyacımızı ancak onları görüp tanıdıktan sonra keşfetmez miyiz? http://www.nadirkitap.com/sahaf-detay.php?kitaplari=1&uyeid=62246&alan=all&saticininurunu=sabahattin+ali
Resim
İKİNCİ EL KİTAP ALINIR MARTI SAHAF KATİP MUSTAFA ÇELEBİ MAH. ABDULLAH SOK. NO: 6/1 BEYOĞLU İSTANBUL 02122430025 - 05350142802 martisahaf@gmail.com
Resim
Rubailer'in Latin Harfleri İle Basılan İlk Türkçe Nüshası (1929) Ömer Hayyam kitaplarımıza harika bir örnek daha ekledik. Latin harfleri ile basılan Türkçe ilk çeviri olsa gerek. 1929 yılında Feyzullah Sacit tarafından tercüme edilen Rubailer Cihan Kütüphanesi tarafından yayımlanmış. Bazı örnekler: Hep zevkederim şarapla, ben lale çağı, Kah koklıyarak gülleri, kah gül yanağı, İçtim, içerim, içmedeyim, içmeliyim, Ağzımda durur bardağın elmas dudağı. ** Saki ve şarapsız bu cihan hiçtir hiç! Elbet sesi olmazsa keman hiçtir hiç! Gördüm ki hayatta zevk imiş sermaye, Maksut budur alemde, kalan hiçtir hiç! ** Madem gidecek, dönmiyeceksin ebedi, Hiç kalmasın arzun bu yıkık evde sakın! HAYYAMIN RUBAİLERİ VE MANZUM TERCÜMELERİ FEYZULLAH SACİT CİHAN MATBAASI İstanbul 1929 Farsça ve Türkçe olarak rubailere yer verilen kitap şahıs cildinde ve oldukça temiz durumda. http://www.nadirkitap.com/sahaf-detay.php?kitaplari=1&uyeid=62246&alan=all&satici