İnsanı çevresinden ayırıp yalnız bırakan, felsefedir; acı çeken bir insan karşısında ona, gizlice “istersen geber; ben güvenlik içindeyim” dedirten, felsefedir. Filozofun sakin uykusunu tedirgin eden, onu yatağından çekip çıkaran, artık toplumun tümünün başındaki tehlikelerden başka bir şey değildir. Filozofun hemcinsini, onun penceresinin hemen altında, ceza da görmeden, boğazlayabilirler; onun yapacağı, kulaklarını elleriyle tıkamaktan, kendi içinde başkaldırıp öldürülen insanla özdeşleşmek isteyen doğanın bu eğilimini önlemek için, kendi kendisiyle biraz tartışmaktan ibarettir.(İnsanlar Arasındaki Eşitsizliğin Kaynağı'ndan)

Jean Jacques Rousseau'nun bu sözlerinden felesefenin gereksiz, faydasız ve hatta zararlı olduğu sonucu çıkartılması büyük filozofu anlayamamak demektir. Ondan yaptığımız bu alıntı, iki kelimeyle özetleyecek olursak bir "meydan okumadır" . Filozofun yaşadığı döneme ve bu dönemi meşrulaştırmaya çalışan filozoflara meydan okumasıdır. Bu meydan okumayı BİLİMLER VE SANATLAR ÜSTÜNE SÖYLEV ve İNSANLAR ARASINDAKİ EŞİTSİZLİĞİN KAYNAĞI'nda ayrıntıları ile yapar, sorunları ve sorunların kaynaklarını tespit etmeye çalışır, TOPLUMSAL MUKAVELE (TOPLUM SÖZLEŞMESİ) ile de kendi mükkemmel toplum tasarımını ortaya koyar. Gerçek bir filozof olarak fildişi kulesinden çıkar ve insanlığa yaşadığı toplumun yaralarını sarmasını hatta yaralı uzuvları kesip atmasını öneren manifesto niteliğinde eserler sunar.
Politika ve dine ilişkin görüşleri nedeni ile Fransa'yı terk etmeye zorlanır. Fransız parlamentosu tarafından kınanır ve sürgüne yollanır.
Dünya tarihinin en önemli olaylarından Fransız İhtilali'nin önderlerini en çok etkileyen düşünürlerden birisi olan Rousseau'nun oy çokluğunun herzaman doğruyu göstermediği şeklindeki görüşleri günümüzde de önemli bir tartışma başlığıdır.
 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tarih Ders Kitabı- 1931 1931-1941 Yılları Arasında Liselerde Okutulan Temel Eser

Tayfun Er, Erguvaniler ve Yalıdakiler